?BAHÇEVAN? OLARAK TESCİLLENDİ
Kayseri Şeker arazisi içerisinde bulunan Keykubadiye Sarayında 2014 yılında başlanılan sondaj çalışması sırasında tek parça halinde çıkan, Türk Sanatının Milli geometrik süslemelerinden olan sekiz kollu yıldız üzerinde ?Bahçevan? tasvirli çininin, kazının sembolü olarak tescillendiği belirtildi.
Kazı sembolünün tescilinden sonra aynı boyutlarda hazırlanan bir adet çini işlemeli bahçevan tasviri Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay´a Kazı Başkanı Prof. Dr. Ali Baş tarafından takdim edildi.
Keykubadiye Sarayı Kazının Bahçevan sembolünün takdimi esnasında konuşan Prof. Dr. Ali Baş; Biz 2014 yılında ilk defa sondaj çalışmasına başladığımızda arazideki iki yapı çevresinde kazı çalışması gerçekleşmişti. Başkan Bey bu konuda bize çok yardımcı oldu. Ortaya çıkan veriler burada bilimsel kazının yapılması gerektiğini gösterdi. Bizde bu doğrultuda Kayseri Şeker Fabrikası yönetimi ile görüşüp bakanlıktan izin aldıktan sonra bu çalışmayı yürüttük. Bu süreçte şirket yönetimi maddi ve manevi anlamda bizlere çok destek verdi. Bizler de kendilerine teşekkür olarak, kazımızın logosu olarak hazırladığımız bahçevan tasvirli çini plaketi takdim ediyoruz. Şu an logo üzerinde yer alan kompozisyon, Selçuklu dönemine ait gerçekleştirilen kazılarda örneğine rastlanılmamış, ilk defa Kayseri Keykubadiye Sarayı kazısında ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle Türk Sanatı için büyük önem arz etmektedir. Bundan hareketle devam edecek kazılarda, daha da zengin kültürel malzemeye ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Özellikle vurguluyorum; burada Kayseri Şeker Fabrikasının desteği olmasa biz bu çalışmaya başlayamayacaktık. Bu süreçten sonrada desteklerinizin devamını diliyorum dedi.
Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay da yaptığı konuşmasında; Keykubadiye Sarayında 2014 yılı itibariyle çalışmalar başladı. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad´ın yazlık sarayı Kayseri Şeker sınırları içerinde şeker gölünün yanına 1220 yıllarına yapılmış ve 25 yıl sonrada Moğol saldırısı ile saray zarar görmüştür.
Aradan geçen 800 yılda burası fazla ilgi görmemiş, sadece 1960´lı yıllarda bir kazı yapılmış. Biz de bu tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkma gerekliliği ile böyle bir çalışma başlattık. Sizlere de teşekkür ediyorum. Bu konuyu sahiplendiniz, ilgi gösterdiniz. Sahiplenmeye de devam ediyorsunuz. Bizlerle beraber Kayseri Büyükşehir Belediyesi de katkı sağlıyor. Bu mirasa sahip çıkmak için bizde bu işe başlanılmasını arzu etmiştik. Ümit ediyorum bu çalışmalardan daha verimli sonuçlar elde edilir. Bu sarayın bir benzerinin Beyşehir Gölü yakınında olduğunu duyduk. Oranında restore edildiği konusunda bilgi sahibiyiz. Umuyorum ilerleyen zamanda Alâeddin Keykubad Sarayının yeniden ihyası mümkün olur. İyi bir sonuç ortaya çıkarsa bizler de çok memnun oluruz. Arkadaşlarımız kazı esnasında çıkan çininin bire bir kopyasını yapmışlardır. Gördüğünüz gibi çinideki kompozisyonda bir çiftçi bahçede çalışır vaziyette. Bu aynı zamanda Kayseri Şekerin bugünkü misyonuna uygun bir figür. Ayrıca hem o dönemden kalan hem de bugünü yansıtan bir figür. Bizimle bunu paylaşma ihtiyacında bulunduğunuz için teşekkür ediyorum dedi.
Keykubadiye Sarayı Kazı Heyeti Başkanı Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Baş, Prof Dr.Remzi Duran ve Dr.Şükrü Dursun´ dan oluşan Kazı heyetinin kazı sembolünü Başkan Akay´a takdimi esnasında Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Pancar Kooperatifi Başkan Vekili Avni Hokkaömeroğlu,Yönetim Kurulu Üyeleri İlhan Argun, Harun Halıcı, Nizamettin Çatak, Denetim Kurulu Üyeleri Mehmet Güntay, Menderes Baran,Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Atilla Yalçın, Yönetim Kurulu Üyeleri Hurşit Dede, Turan Kaya, Abdulkadir Güneş, Halis Lektemur ve Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Tayfun Öner de hazır bulundular.
Kazı heyeti tarafından Keykubadiye kazısının Uluslararası Ortaçağ ve Türk dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumunda bildiri olarak sunulduğu ve Kazı Sembolü ?Bahçevan? tasvirli çininin orijinalinin Kayseri Selçuklu Uygarlığı Müzesinde sergilendiği belirtildi.