HEM TELEVİZYONDA ANLATIYOR
Kayseri´de kitap okuma ve okutma sevdasıyla bilinen bakkal Ali Peker, yerel bir televizyon kanalında 13 yıldır kitap sevgisini anlatıyor.
Ortaokulu bırakıp küçük yaştan beri sanayide çalışan ve 32 yıldır da eski sanayi bölgesinde bakkal dükkanı işleten 67 yaşındaki Peker, müşteri yoğunluğuna rağmen elinden kitabı düşürmüyor.
Küçük bakkal dükkanında sanayide çalışanlar için ekmek arası peynir, kaymak, bal hazırlayan Peker, müşterilerinin isteklerini de ezbere biliyor.
Ali Peker, yaptığı açıklamada, sanayiyle 1972 yılında tanıştığını, ortaokul ikinci sınıfta çeşitli nedenlerden dolayı okulu bıraktığını söyledi.
Sanayi sitesindeki bir hırdavat dükkanında küçük yaşlarda iş hayatına başlayan Peker, şöyle konuştu:
"Çalıştığım yerdeki şair bir abiye İstanbul´dan edebiyat dergileri gelirdi, günlük gazeteleri okurdu. Ben de onunla beraber kitapları, dergileri okurdum, gazetelerin kültür sayfalarını incelerdim. Okuma alışkanlığım bu şekilde gelişti. Askerden gelince bakkal dükkanını açtım. Bir tanıdığım beni ortaokul mezunu sanıyormuş, bu yüzden memurluğa yönlendirdi. Okulu yarıda bıraktığım için memur olamadım ama o yıl açıktan ortaokulu bitirdim. Daha sonra açık liseyi de okudum. Üniversite sınavına da girdim, sözel sorularda güzel bir sonuç almıştım ancak üniversite olmadı." diye konuştu.
BAKKAL DÜKKANINDA BİLGİ YARIŞMASI
2004 yılında gazetede Ömer Hayyam´ın bir rubaisini okuduğunu ve beğendiği bu dörtlüğü bakkal dükkanının camına astığını anlatan Peker, eserin kime ait olduğunu bilene ücretsiz meşrubat hediye ettiğini aktardı.
Ertesi gün yine benzer bir soru sorup ücretsiz içecek vermeye devam ettiğini belirten Peker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben birkaç gün böyle kültür sanat soruları hazırlayıp cama astım. Kendi cebimden küçük hediyeler verdim soruları bilene. Sonra bir bisküvi firmasının yetkilisi soruları bilenlere vermem için epey çikolata verdi. Bir sanayici arkadaş da bu yarışmaya destek olmadığını söyledi. O zaman kafamda şimşek çaktı, niye çikolata hediye ediyorum, kitap hediye edeyim dedim. Bir yayınevinden Türk ve dünya klasikleri satın aldım. Yaz tatili boyunca birkaç ay bu şekilde sorular hazırlayıp bilenlere kitap hediye ettim. Çok güzel anlar yaşadık, öğrenciler soruları arayıp öğretmenlerine soruyordu. Bakkalın önünde oturan baba, evdeki çocuğunu arayıp soruyu ona soruyordu. İnternet bu kadar yaygın değildi o zaman. Bu yaptıklarım duyulup basına yansıdı. 2005 yılında kentimizdeki bir televizyon kanalında bu yarışmaya devam ettim. Programda bilgi yarışması yapıyorduk, soruları bilene 3 kitap hediye ediyorduk."
13 yıldır televizyon programının devam ettiğini anlatan Peker, programın formatının zamanla değiştiğini, "Bu Şehrin Işıkları" adlı programı eğitimci Metin Yücel ile sunduklarını ve çeşitli konuklar ağırladıklarını dile getirdi.
"YAŞAM KUMSALINDA İZ BIRAKMAK İSTEDİM"
Peker, sözlerini şöyle tamamladı:
"Okulu yarıda bırakmak en büyük hatamdır. Ben okumalıydım, aslında sanayide bakkal işletmek yerine okuyabilirdim. Yaşam kumsalında iz bırakmak istedim. Arkadaşlarıma, ´Kayseri´deki ansiklopedilerde bir madde olmak istiyorum´ diyordum. Büyükşehir Belediyesinin 5 ciltlik ansiklopedisinde gerçekten yerimi aldım. Okuyamadım ama 3 çocuğumu da okuttum. Üniversite amfisinde oturup o havayı teneffüs etmeyi çok istemiştim.
Yeğenim, fakültesine beni söyleşi için davet etti, sırasında oturmayı hayal ettiğim amfide gençlerle bir araya geldim. Dükkanda mutlaka elimin altında ya bir kitap ya da bir dergi vardır. Özellikle eğitimcilerden çok güzel mesajlar alıyorum. Bakkalda alışveriş yapıp programı izleyenler şaşırıyor. Geçenlerde bakkala gelen bir müşteri öğretmen olduğunu ve benim televizyon programından zamanında çok kitap kazandığını söyledi. Bunlar insanın hoşuna gidiyor."