SAKİN: ?KUT´ÜL AMARE ZAFERİ, TARİHSEL KAZANIMI OLMADIĞI İÇİN UNUTULMUŞ OLABİLİR?
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Sakin, Kut´ül Ammare Zaferi´nin, tarihsel bir kazanımı olmadığı için unutulmuş olabileceğini söyledi.
29 Nisan 1916´da Irak Cephesi´nde İngilizlere karşı kazanılan Kut´ül Ammare Zaferi´nin 100. yıl dönümü dolayısıyla açıklamada bulunan ERÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Sakin, zaferin unutulmasını, sonucunda tarihsel bir kazanım olmamasına ve dönemin siyasal konjönktürüne bağladı. Zaferden dolayı daha sonra ?Kut´ soyadını alan Albay Halil Bey komutasındaki 18. Kolordu´nun, 5 general, 481 subay ve 13 bin 300 İngiliz askerini teslim alındığı kuşatmadan bir yıl sonra İngilizlerin bölgeyi ele geçirdiğini belirten Doç. Dr. Serdar Sakin, sözlerini şöyle sürdürdü:
HEM GALİBİYET HEM MAĞLUBİYET
?Irak Cephesi´nde meydana gelen Kut´ül Ammare Zaferi, o dönemin en büyük devleti olan İngilizlere karşı kazanılmasından dolayı önemlidir. Ancak zafer bir sonuç getirmemiştir. Enver Paşa Halil Paşa´yı İran´da n sonra bu bölgeye çağırmıştır. Hatta Halil Paşa bu olaydan hatıratlarında söz eder. Halil Paşa burada zafer kazanır ama İngilizler daha fazla kuvvet getirip bir yıl sonra Musul´a kadar bütün bölgeyi ele geçiriyor. O nedenle sonucu yok. Mesela Büyük Taarruz´da ne yaptık, İzmir´den Yunanlıları denize döktük. Ama bu zaferin sonucunda böyle bir durum yok. Karalamak adına unutturulan deniliyor ama aslında sonrası yok zaferin. Çünkü hem galibiyet var, galibiyetten sonra da mağlubiyeti yaşamışız.?
?TARİHSEL SONUCU OLMASA DA KUTLANMALI?
Tarihsel kazanımı olmasa da, İngilizlerin, bin 500 yıllık tarihleri boyunca Türkler karşısında, Çanakkale´den sonra ikinci kez yenilgiye uğramasından dolayı, Kut´ül Ammare Zaferi´nin yıl dönümü kutlamalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Serdar Sakin, ?Hafızalarını kaybeden milletler başka toplumların içerisine karışarak kaybolup giderler. Bu nedenle her sene, 29 Ekim, 10 Kasım, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve benzeri günlerde anma programları yapılmaktadır. Bu anma programlarının amacı, geçmişte atalarımızın yaşadıklarını hatırlamak ve hatırlatmak sayesinde hafızalarımızı sürekli canlı tutmaktır. Tarih, bir toplumun hafızasıdır. Dolayısıyla, eğer, geçmişte yaşanılanları hatırlamaz isek, anıp anlatmazsak ve bıkkınlık gösterirsek, biliniz, bir an gelir ki, hafızamızı kaybetmiş oluruz. Hafızamızı sürekli yenilemek adına anma programlarını yapmaya devam etmeli ve unutulan bir zafer olarak Kut Bayramı´nı da, bu anma programları içerisine dahil edip sürdürmeliyiz? ifadelerini kullandı.