Özhaseki, Bahçeşehir Üniversitesi’nin dijital ortamda düzenlediği Burak Hoca ile Siyaset Okulu programının canlı yayınına katıldı
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Bahçeşehir Üniversitesi’nin dijital ortamda düzenlediği Burak Hoca ile Siyaset Okulu programının canlı yayınına katıldı. Siyaset üzerine öğrencilere tavsiyelerin verildiği yayında Özhaseki, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu Başkanı Burak Küntay’ın sorularını yanıtladı.
Özhaseki, Bahçeşehir Üniversitesi’nin dijital ortamda düzenlediği Burak Hoca ile Siyaset Okulu programının canlı yayınına katıldı. Konuşmasına değişim olgusunun varlığından bahsederek başlayan Özhaseki, “Hem çok hızlı hem de çok boyutlu bir değişim yaşıyoruz. Belki son 15-20 yıldaki değişim geçtiğimiz bin yıla bedel. Özel yaşantımız da değişim, mesleklerimizde, toplumsal ya da siyasal yapıda her şeyde değişim oluyor. Bu değişimi doğru anlamak ve buna uygun davranmak önemli.” dedi. Bu değişimin savunucuları kadar karşıtlarının da çokluğuna değinen Özhaseki, “İlk defa Özal bu siyasi değişimi literatürümüze kazandırmıştı. Ama tarihte de bunun çok savunucusu ya da karşı duranı var. Bizim İslam büyükleri El-Biruni, İbni Sina, Farabi, İbni Haldun hep değişimden yana tavır koymuşlar. Belki arkadaşlarımız tahmin etmezler Aristo, Eflatun da tarihte hep değişime karşı durmuşlar. Onlar değişimi bozulma olarak görmüşler. Böyle bir tavır içerisinde olmuşlar. Mevlana bile “şimdi yeni şeyler söylemek lazım” demiş ve değişimden yana olmuş.” ifadelerini kullandı. Mesleklerin de değiştiğini söyleyen Özhaseki kendi öğrencilik yıllarından anılarını anlatırken şunları söyledi: “Benim babam manifaturacıydı. Ben İstanbul’da okurken 80’li yıllarda İstanbul’dan babama genellikle çiçekli pazen, basma, çizgili pijamalık falan alırdım. Oradan toptancılardan aldığım bu malları Kayseri’ye gönderirdim babam da burada toptan satardı. Şimdi ben aynı şeyi yapsam kumaşları alsam şehirlere göndersem yüzüne bakan olur mu? Olmaz. Neden çünkü şimdi konfeksiyon, hazır ev tekstili, giyim diye bir şeyler çıktı. Artık her şey hazır olarak getiriliyor. Bu bir örnek mesela.” Değişimin her yerde olduğunun altını çizen Özhaseki, “Şehirler de değişiyor. İstanbul, Ankara, Antalya gibi anası Kadir Gecesi doğurmuş şehirleri bir kenarda tutalım. Bunları kastetmiyoruz. Bunlar çok şanslı şehirler. Siyasi olarak başkent burasıdır denmiş, mecbur büyüyor orası. Ya da İstanbul’un öyle bir durumu var ki istesen de istemesen de büyür orası. Veya Antalya’nın öyle bir coğrafi konumu var. Ama onun dışındaki şehirler bir kısmı tarihte başkentlik yaptığı halde bugün ilçe konumunda. Bir kısım şehirler var ki müthiş bir gelişme içerisinde, parlayan yıldız gibiler. Gaziantep, Konya, Kayseri gibi büyüyen şehirler var. Peki, nasıl oluyor da eşit ortamda bulunan şehirlerin bir kısmı çok büyüyor, diğer kısmı geri kalıyor? Büyüyen şehirlerin kendi iç dinamiklerini harekete geçirdiğini görüyoruz. Kent yöneticilerinin uyum içerisinde bir hedefe koştuklarını görüyoruz. Böyle olunca o şehirler avantajlarını kullanıp büyüyorlar. Ama bir kısmı ne yazık ki gittikçe küçülüyor.” dedi. Gençlerin siyasette başarılı olabilmeleri için en önemli gördüğü şeyleri sıralayan Özhaseki, “Öncelikle bir meslek sahibi olmak önemli. Kendi mesleklerini en iyi şekilde yapmaları gerekiyor. Sonra insan sevmek önemli. İnsana hizmet etmeyi sevmek önemli. Bir derdi çözümleyebilmek önemli.” dedi. Vatandaşların oy verme davranışlarının farklılık gösterdiğine değinen Özhaseki, “Kimse partilerin yazmış olduğu o programlara bakarak tam anlamıyla karar vermiyor. Daha çok lider eksenli ve hizmet eksenli bir oy verme davranışı var. Anadolu’da birçok ilde ve ilçede daha çok adaya göre, hizmetlere göre oy veriliyor.” diye konuştu.