Prof. Dr. Altun : “Binalarımız 6.7’lık depreme dayanır”
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, ilimizdeki binaların 'tasarım depremi' olarak nitelendirilen 6.7’lik depremleri çok rahat şekilde karşılayabileceğini vurgulayarak “Küçük depremler daha büyük depremleri ortadan kaldırıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ERÜ Rektörü ve ERÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Altun, Kayseri’deki konutların tasarım depremi diye adlandırılan 6.6 ve 6.7’lik depremleri rahatlıkla karşılayabileceğini iddia ederek “Depremler şu anda yaşadığımız ve yaşayacağımız depremler olarak, devam edecektir. Depremlerin ne zaman, nerede ve ne büyüklükte olduğunu çok ifade edemezsek de potansiyel olarak değerlendirme süreçlerimiz var. Biz Kayseri için tasarım depremleri göz önüne alıyoruz. Tasarım depremleri olarak da 6.6 ve 6.7 büyüklüğündeki depremleri konuşuyoruz. Yani biz bir binamızı projelendirirken, bu seviyede bir depremde ayakta kalması için bir tasarım gerçekleştiriyoruz. Ancak Kayseri’nin faylanmasını değerlendirdiğimiz zaman geldiğimiz noktada çeşitli açıklamalar yapılıyor. Bunların bilimsel dayanaklarla değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Kayseri’mizin faylanmasıyla ilgili jeofizik ve jeoloji mühendislerinin burada bir değerlendirme yapmaları burada esas olmakla beraber biz özellikle ivmelere bakıyoruz. O ivmeler hangi bölgede, hangi büyüklükte ortaya çıkmış, bunları değerlendirmek zorundayız. Kayseri’de özellikle Erkiler fayı, parçalı fay olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizim Erkilet fayında bekleyeceğimiz depremler kayıtlarda olduğu gibi en fazla 5.5’lik depremdir. Biz zaten binalarımızı 6.6, 6.7’ye göre tasarladığımız için oradaki muhtemel bir depreme karşı binalarımızın tasarım depremleri bunu çok rahat karşılamaktadır. O nedenle burada vatandaşlarımızın paniklemesine bence gerek yok. Yaşadığımız 4.7’lik deprem aslında bizim binalarımız için büyük depremler değil. Buna kati karar vermek gerekiyor. Ancak burada vatandaşımız daha önceden bu büyüklükte bir depremi hissetmediler. Hissetmedikleri için bunun verdiği bir heyecan gelişti” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık depremlerin 7 metre 40 santimetrelik bir hareket gerçekleştirdiğini ve bu depremin etki ettiği artçıların 7-8 ay sürebileceğini dile getiren Altun, “Bir binanın sallanması bünyesine etki eden deprem kuvveti enerjisini tüketmesinin bir sonucudur. Onun için bu salınımların olması, devam etmesi bence kaçınılmazdır. Ancak bu fayı biz şu anda yaşamış olduğumuz deprem nedeniyle konuşuyoruz. Oradaki deprem büyüklüğümüzü de maksimum 5.5. olarak açıklayabiliyoruz. Ancak Kayseri’de başka faylar var mı? diye soruluyor. Geldiğimiz noktada Bünyan’dan, Develi’ye kadar gelen Erciyes fayımız var. Tasarım depremler noktasında bir deprem üretebilmesi söz konusu ancak geldiğimiz noktada şu anki depreme neden olan hareket o fay üzerinde değil. Onun için oradaki fayı bütün şehre mal ederken, şu anki depremin olduğu fayı değerlendirdiğimizde en fazla 5.5’i görebileceğimizi söylüyoruz. Ancak biz yine de o fayın kırılma durumuna göre yapılarımızın deprem dayanımını sağlamaya çalışıyoruz. Tasarımlarımızı da ona göre gerçekleştiriyoruz. Onun için bu süreçte daha sakin kalmak suretiyle buradaki hareketlerinde bir ölçümleri ve değerlendirmeleri yararlı olacaktır. Şunu unutmamak lazım. Yaşamız olduğumuz, Pazarcık ve Elbistan depremleri yaklaşık 7 metre 40 santimetrelik bir hareket ortaya çıkarmıştır. Marmara depremine baktığımız zaman oradaki hareketler zaman zaman yerinde yapılan ölçümlerde 5 metreydi. Böyle büyük bir hareketin yapılmasından sonra Marmara depreminin artçılarının tükenmesi 5-5,5 ay sürmüştü. Bizim yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerindeki hareketlere baktığımız zaman bunların artçılarının devam etmesi de minimum 7-8 aydan aşağı değildir” şeklinde konuştu.
Küçük depremlerin olmasının kendisinden daha büyük olabilecek depremlerin önüne geçtiğini, bunun da bir avantaj olduğunu belirten Altun, sözlerini şöyle noktaladı “Bu büyüklükte depremlerin olması daha büyük depremlerin ortaya çıkaracağı enerjiyi o fayda kırık oluşturarak, tüketmiş oluyor. Bu da bizim için çok büyük bir avantaj. Sebebi de küçük depremler yaşayarak, oradaki birikmiş gerilimi, sıkışmaları geçiştirebilirse ve o enerji boşa çıkıyorsa o zaman muhtemel daha büyük bir depremin olma ihtimali ortadan kalkıyor. Onun için konuştuğumuz fay için üretilecek deprem büyüklüğünü en fazla 5.5 olarak ön görüyoruz. Özellikle burada Erkilet fayının parçalı olması çok büyük bir etken. Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz ile sürekli görüşüyoruz. Binalarımızın yapımında faydan uzaklaşma dolayısıyla bu mikro bölgeleme ve mikro planlama imar yönetmeliğine, nazım planlara bunların işlenmesi tabi ki gerekmektedir. 150 olan fay sayısının yeni depremlerle birlikte yaklaşık 500’e ulaştığı ifade edilmektedir. Çeşitli ölçümlerde yapılmaya başlandı. Sahadan gerekli ölçümlerin yapılarak, bu ölçümlerin net olarak planlara işlenmesi gerekiyor. Bunun ülkemizde yapılması gibi Kayseri’de yapılması da gerekmektedir.”