SAĞLIK BAKANI KOCA, KORONAVİRÜS BİLİM KURULU TOPLANTISI'NIN ARDINDAN AÇIKLAMADA BULUNDU

"Son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldı, toplamda 47 bin 823 test yapılmış oldu. 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka sayımız 5 bin 698. Bugün kaybettiğimiz 17 kişiyle toplam can kaybımız 92'yi buldu"

Güncel 27.03.2020 22:04:00 0

Editör

ANADOLU AJANSI

SAĞLIK BAKANI KOCA, KORONAVİRÜS BİLİM KURULU TOPLANTISI
Haberi Sesli Oku

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüsle ilgili, son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldığını, 2 bin 69 pozitif vaka tespit edildiğini, bugün kaybedilen 17 kişiyle toplam toplam can kaybının 92'yi bulduğunu bildirdi.

Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, tüm dünyanın 1 Aralık 2019'dan öncesine dönme mücadelesi verdiğine dikkati çekti.

Türkiye'de de 10 Mart'tan bu yana hayatın değiştiğini aktaran Koca, "Kayıp sayısının binlerle ifade edildiği, hasta sayısının 90 bine yaklaştığı ülkeler var. Asla onlarla aynı durumda değiliz. Ama oradaki sonuçların umulmayacak kadar kısa sürelerde ortaya çıktığını akılda tutmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin insanını korumak için elinden gelen her şeyi yaptığını, küresel soruna karşı ulusal mücadelesini verme yolunu seçtiğini, yurttaşını dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koruyacak sıkı tedbirleri aldığını vurgulayan Koca, "Dünya, virüsün henüz ortaya çıkmadığı güne artık dönemez. Biz de 10 Mart'tan öncesine dönemeyiz. Önümüzdeki günler istesek de istemesek de kesinlikle farklı olacak. Bu hastalık bütün dünyada hayatı değiştirecek bir yayılma kabiliyetine sahip. Bu tehlikeden uzak durmanın bir yolu yok mu, elbette var. Hayat tarzımızda geçici bir değişikliğe gitmek." ifadelerini kullandı.

Yeni tip koronavirüsün en çok sosyal ortamda bulaştığına, temas kesildiğinde virüsün de önünün kesildiğine işaret eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tedbirler aslında basit fakat görünen o ki tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştıracak şartlar son derece önemli. Hastalığın yayılmasını engelleyecek şartları sağlamak ve onlara uymak zorundayız. Bugün Bilim Kurulumuzla belki de en önemli toplantımızı yaptık. Hastalığın yayılmasına karşı daha ileri tedbirlere ihtiyacımız olduğunu gördük. Dünyada başarı göstermiş yöntemleri değerlendirdik. Bilim Kurulumuzla ortaya koyduğumuz yaklaşım şu olmuştur; en önemli tedbir olan izolasyonu hastalığın yayılmasına karşı prensip haline getirelim. Yani hastalığı bulunduğu sınırlar içinde tecrit edelim. Bu yaklaşımın anlamı şu; sosyal hareketlilik en alt düzeye inmeli, sosyal hayat buna göre düzenlenmelidir. İnsanlar birbiriyle mümkün olduğu kadar az karşılaşmalıdır. Bunun için de çalışma saatleri, çalışma günleri, tatiller düzene konmalıdır."

"En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesi"

Bakan Koca, Bilim Kurulu'nun bazı kapalı ortamlarda temas mesafesinin ne tür kurallara bağlanması gerektiğine dair de önerilerde bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesidir. Bu yöndeki öneri en önemli başlıklardan biri olmuştur. Sosyal hareketliliği ve teması azaltarak, toplum yaşamının yeni bir düzene kavuşması gerekiyor. Bilim Kurulumuzun önerisindeki amaç virüsün yayılımını önlemek, virüsü olduğu yerde kontrol altına almaktır. Yani bizim teması en aza indirecek bir hayata ihtiyacımız var. Bunun için hareketliliği olabildiğince azaltmak, yayılmaya karşı bu prensip şu önemli noktaya dek varıyor; virüsün şehirden şehre taşınmasına set çekmek. Bu yaklaşım, belki şehirlerin izole edilmesi gibi düşünülebilir.  Özetle Bilim Kurulu'nun 83 milyon için önerdiği tedbir, belli bir süreliğine belli sınırlar konmuş bir hayattır, geçici bir hayat tarzıdır. Artık yeni bir mücadele yöntemi hayata geçiyor, devletimiz tüm gücünü ortaya koyacak. Hastalığın önünü keseceğimize inanıyorum. Bugün Bilim Kurulumuzun aldığı tavsiye kararlarını Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim. Kendilerinin bu konuda değerlendirmeleri olacak."

"Tedbirlere sıkı sıkıya uyulması umudumuzun gerçeğe dönmesini kolaylaştıracak"

"Alınan tedbirlere sıkı sıkıya uyulması umudumuzun gerçeğe dönmesini kolaylaştıracaktır." diyen Bakan Koca, ne kadar çok dikkat edilirse o kadar kısa sürede bu işin üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Koca, Bakanlığın bu sürede küresel tecrübelerin gerektirdiği her adımı atmaya devam edeceğini belirterek, mücadelede gönlünü ortaya koyan tüm sağlık çalışanlarına da teşekkürlerini iletti.

"Son 24 saatte, 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik"

Bakan Koca, hastalığa dair verilerin her gün Bakanlığın kurumsal internet sayfasında yayınlanacağını açıkladıklarını anımsatarak, yeni tip koronavirüsün güncel verilerinin yer aldığı tabloyu göstererek, şu bilgileri paylaştı:

"Son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldı, toplamda 47 bin 823 test yapılmış oldu. 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka sayımız 5 bin 698. Bugün kaybettiğimiz 17 kişiyle toplam can kaybımız 92'yi buldu. Şu an hastanelerimizde tedavisi devam eden hastalarımızdan 344 kişi yoğun bakımdadır, bunların 241'i entübe durumdadır. 42 hastamız ise iyileşerek taburcu edilmiştir. Şu an internet sayfamızda bu veriler yayınlanmış durumda. Bundan sonra her gün bu verileri oradan takip edebilirsiniz. Aziz milletimizi bilgilendirmeye devam edeceğiz."

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Çin'de ekstraksiyon safhasının olmadığı yeni bir kit geliştirildi. Bu kiti de Türkiye'ye getirmiş olduk. Bu kit, son 3 gündür çalışabilir olan laboratuvarlara verildi." dedi.

Bakan Koca, Bilkent Yerleşkesi'ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir kişinin, şirketi üzerinden satın aldığı test kitlerini aile içinde denemesiyle ilgili görüntüler üzerine testlerin sağlık kuruluşları haricinde satılıp satılmadığı ve bu kişi hakkında bir işlem yapılıp yapılmayacağı sorulan Koca, şu yanıtı verdi:

 

"Hiçbir vatandaşımızın ücret vererek test yaptırmaması gerektiğini ve bu testlerin hangi laboratuvarlarda çalışılması gerektiğinin iznini de Bakanlık olarak veriyoruz. Neden? Eğer pozitif bir vaka tespit edilebilirse bulaşıcı hastalıkta, salgın durumunda o hastanın temas ettiği kişilere bir an önce ulaşmamız gerekiyor. Dolayısıyla herkesin bulunduğu yerde, izin almadan, bakılan hastayı bize bildirmeden test yapılabilirliği dünyada da istenen bir şey değil ve yapılması zaten doğru görülen bir şey değil. Şu dönemde sadece kamu değil üniversite hastanelerinde PCR çalışabilir her laboratuvara izin vererek bu dönemde olan ihtiyacı gidermek üzere bir gayret içinde olduk. Şahısların veya özel bir kuruluşun kendi başına dışarıdan bunu test ediyor olması, numuneleri test ediyor olması asla kabul ettiğimiz bir durum deği,l bunun için gereken yapılmış olur."

Testlerle ilgili talebin her geçen gün arttığını belirten Koca, PCR testinin şu an üniversiteler dahil olmak üzere birçok merkezde yapılabilir hale getirildiğini söyledi.

PCR yönteminin 60-75 dakikada sonuç verdiğini ancak 2-2,5 saat ekstraksiyon denilen bir hazırlık safhası olduğunu anlatan Koca, "Bir testi 3,5-4 saatten önce sonuçlandırmanız mümkün değil. Bununla ilgili Çin'de ekstraksiyon safhasının olmadığı yeni bir kit geliştirildi. Bu kiti de Türkiye'ye getirmiş olduk. Bu kit, son 3 gündür çalışabilir olan laboratuvarlara verildi. Testin 3,5-4 saatlik zaman dilimini 60-75 dakika arasına çeken PCR yöntemi de bu dönemde çalışan laboratuarlara verildi." ifadelerini kullandı.

"Herkese yetecek kadar kitimiz var"

PCR yöntemiyle çalışan 350 bin kit alındığını bildiren Bakan Koca, "Ayrıca elimizde 3,5-4 saat ortalamayla ekstraksiyonda 1 milyona yakın kitimiz var. Dolayısıyla bunu çalışabilecek olan herkese yetecek kadar kitimiz var ama biz hem merkez sayısını artırmak hem de bu süreyi kısaltmak üzere her türlü yapılabilecek olan yaklaşımı özellikle devreye sokma çabası içindeyiz." dedi.

Koca, bugün itibariyle 8 bine ulaşan test sayısı olduğunu ve önümüzdeki günlerde bu sayıyı 15-20 binlere çıkartmayı planladıklarını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı envanterinde 350 bin adet, 15 dakikalık hızlı tarama kiti de bulunduğunu aktaran Koca, şöyle devam etti:

"Antikor tespit eden bu tarama kitleri, Bilim Kurulu'nun belirlediği şekliyle daha çok filyasyon dediğimiz taramada kullandığımız bir test şekli. Bir de sağlık kuruluşlarında özellikle sağlık personelimizin bu tarama testiyle taramadan geçirilmesine yönelik kullanılan test. Yani hızlı tarama kitini öncelikle hastalığın tanısı için kullanmıyoruz, daha çok tarama ve sağlık kuruluşundaki personelimizin bu anlamdaki taşıyıcılığını bilmek açısından kullanıyoruz. Ayrıca bir üçüncü kullanma alanı, hastanın tedavisini sürdürüp sürdürmeme anlamında 7 veya 14'üncü günde antikoruna bakmak gibi Bilim Kurulu'nda bir eğilim gelişti. Bir de o durumda kullanıyor olacağız. Yani elimizde hem PCR yöntemi hem hızlı dediğimiz real time PCR yöntemi hem de 15 dakikada antikor MBG'yi tespit eden kitimiz dahil olmak üzere yeterince var. Bu konuda herhangi bir sorun olmadığını söylemek istiyorum."

"Her türlü tedbiri alma noktasında bir gayret içindeyiz"

Bakan Koca, herhangi bir kişinin, kuruluşun veya laboratuvarın kendi başına Bakanlık izni olmaksızın ve uygun görülmeyen kitlerle çalışmasını doğru bulmadıklarını ve bu konuda yapılması gerekenlerin yapılacağını vurguladı.

Kovid-19 teşhisi konulan sağlık personeli sayısı ve yardımcı sağlık personeline ödeme yapılıp yapılmayacağı sorulan Bakan Koca, şu cevabı verdi:

"Sağlık çalışanlarımızın özellikle çok riskli olan hekimlerimizin ve personelimizin bu dönemde Kovid-19 tanısı aldığı oldu ve sayılarının da şu an söylemenin doğru olmadığını ama özellikle personelimizi, çalışanlarımızı korumak anlamında her türlü tedbiri alma noktasında bir gayret içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Maske ve malzeme noktasında herhangi bir eksikliği oluşturmamak noktasında bir gayret içindeyiz. Sadece iki gün önce N95 dediğimiz ve bu konuda çok riskli olan hekimlerimizin kullandığı bir maske, 3 milyon 615 bin adet iki gün önce bütün kurumlarımıza dağıtıldı. Bu oranın ne kadar büyük bir oran olduğunu dikkatlerinize sunuyorum."

Bu dönemde sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarının karşılama noktasında hiçbir şeyden taviz vermeyeceklerini vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu dönemde tedavileri için de üzerimize düşeni yapma noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Çünkü sağlık personelimiz, bu dönemde çok özverili ve fedakar bir gayret içerisinde. O nedenle hassasiyetle ve personelimizi, çalışanımızı, hekimimizi korumak noktasında her türlü tedbirin noktasında bir gayret içindeyiz. Sayılarını şimdilik vermeyeyim. Ek ödemeyle ilgili sağlık çalışanlarımızın bu dönemde tavandan devam edilmesi şeklinde bir yaklaşım oldu. Bu zaten yürürlüğe girmiş oldu, genelgeyle de bu yayınlanmış oldu. Bunun dışındaki tedbirlerle ilgili şu an bir şey söylemem doğru değil."


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ