Doğan, sektöre ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye'de çorap üretiminin sürekli gelişim gösterdiğini vurgulayan Doğan, ülkenin üretim ve ihracat bazında dünya ikincisi olduğunu söyledi.

Üretimde yeni teknolojilerin kullanıldığını anlatan Doğan, şu ifadeleri kullandı:

"Sektörümüz, 100 binin üzerinde tam elektronik makinelerle donatılmış parkura ve irili ufaklı 2 bin üreticiye sahip. Geçen yıl ihracatı 1,2 milyar dolar ile kapattık. Bu, 2023 ihracatıyla hemen hemen aynı oranda. Tekstil ve hazır giyim ihracatının son yıllardaki düşüşü göz önüne alındığında bu rakam oldukça iyi."

Doğan, ihracatın yüzde 70'inin Avrupa Birliği (AB) ülkelerine, özellikle dünyadaki büyük perakende şirketlerine yapıldığına dikkati çekerek, sektörün son zamanlardaki en büyük yatırımı 2022'de gerçekleştirdiğini ve kapasitesini yüzde 20 artırdığını bildirdi.

Sektörün hedef pazarını, gelişmiş Avrupa ülkelerinin oluşturduğuna işaret eden Doğan, "Tüm organize perakende firmalarına hizmet edebilmek adına her türlü altyapıyı oluşturmuşlardı. Şu anda gerek teknolojik gerekse de altyapı, sistem ve denetlemeler konusunda oldukça ilerideler. Ayrıca hızlı üretim ve servis konularında da çok başarılılar." değerlendirmesinde bulundu.

Evden çalışma ince kadın çorabına talebi oldukça düşürdü

Sektör olarak tüketici eğilimlerini yakından takip ettiklerini ifade eden Doğan, Kovid-19 salgını öncesinde moda olan kısa pantolon paçaları nedeniyle renkli ve desenli çorapların çok fazla ilgi gördüğünü ancak son dönemde bu ilginin azaldığını belirtti.

Doğan, küresel gelişmelerin çorap sektörünü doğrudan etkilediğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Pandemi sonrasında sağlıklı ürünlere olan ilgi arttı. Ayrıca, doğaya dönüş ve sürdürülebilirlik de tercihleri etkiliyor. Evden çalışma kültürünün gelişmesi ve kurumlarda serbest kıyafete geçilmesi ince kadın çorabı talebini oldukça düşürdü. Sağlıklı yaşama olan ilgi nedeniyle spor çoraplara, damar ve şeker hastalıkları sebebiyle de varis ve şeker hastalığı çoraplarına talep arttı."

Doğan, sektörde özellikle enerji, ham madde verimliliği ve ham maddeden ürüne giden yolların etkin bir şekilde azaltılması konuları üzerinde çalışan firmaların da bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sektörümüz bu konuda çok erken bilinçlendi. Ancak enerjideki dönüşüm zorlu ve uzun bir süreç. Birçok sorun var ve çözümü hemen gerçekleşmiyor. Yaşanan enerji krizi Avrupa'da da birçok konunun yeniden gözden geçirilmesine ve bazılarının ertelenmesine sebep oldu. İstanbul koşullarında iş yapan fabrikalarımızın da bunu çözmesi çok kolay değil. Ayrıca geri dönüşüm konularında da birçok konu ve sorun gündemde. Sürdürülebilirlik konusu tek başına firmaların çözebileceği bir konudan ziyade birliklerimizin ve ilgili bakanlıklarımızın nezdinde çözülecek konulardan biri. Bizler de dernek olarak bize iletilen tüm bilgileri üyelerimize aktarıyor, seminerleri takip edip yol planı çizmeye çalışıyoruz."