SARI BİSİKLETLİ "HABERCİLERİ"
Faaliyetine 1840 yılında başlayan Posta ve Telgraf Teşkilatında (PTT) 1900´lü yılların başından itibaren görev yapmaya başlayan bisikletli postacılar, gelişen teknolojiye rağmen sevinçli ve hüzünlü haberleri ulaştırmak için pedal çevirmeye devam ediyor.
Kayseri PTT Başmüdürlüğünde görevli 33 postacı, her gün sabah geldikleri iş yerlerinde kendi bölgelerine ait postaları sarı renkli bisikletlerine yükleyerek yola çıkıyor.
Mevsim koşullarına ve zorlu hava şartlarına aldırış etmeden güne bisiklet üstüne başlayan postacılar nostalji yaşatıyor.
Özellikle geçmişte sevdiklerinden haber bekleyenlere "selam" taşıyan postacılar, bugün başka iletişim araçları ile haberleşme mümkün olsa da büyük bir gayretle pedal çevirmeye devam ediyor.
Bisikletli postacı Hidayet Tosun (50), yaptığı açıklamada, yaptıkları işten büyük keyif aldıklarını söyledi.
Uzun süredir bisikletle posta dağıtımı yaptığını belirten Tosun, şunları kaydetti:
"1992´de PTT´de işe girdim ve bir yıl sonra postacı oldum. Yaklaşık 26 yıldır postacılık görevini yürütüyorum. Ben 16 sene yaya olarak posta dağıttım. Daha sonra bisikletle dağıtım yapmaya başladım. Tatiller hariç her gün posta dağıtımı yapıyorum. Her türlü hava şartlarına rağmen posta dağıtımına çıktım. Karda, buzda, yaz aylarındaki sıcak havada sürekli bisikletle dağıtıma çıkıyorum. Her gün gelen postalar, bölgelerine göre ayrılır. Herkes kendi mahallesinin postalarını alır ve o postalar tek tek sokaklarına kadar işlenir. Daha sonra bisikletlerimizle dağıtıma çıkarız. Günde en az 5-6 saat bisiklet üstünde oluyoruz. Yorulduğumuz anlar oluyor ama artık alıştık. Vücudumuz da alıştı. Bize artık spor yapıyoruz gibi geliyor. Kilo almamı da engelliyor. O yönden ben bisikletten gayet memnunum."
Tosun, vatandaşların kendilerini sıcak karşıladığını aktararak, "Bizi gören küçük çocuklar bisiklete binmek istiyor. Bazı vatandaşlar da halen bisiklet var mı diye şaşırıyor." dedi.
"İNSANLAR BİZİ YOLLARDA KARŞILIYOR"
Yaptıkları işin kutsal olduğunu anlatan Tosun, şöyle devam etti:
"Yaz kış demeden hava şartları ne olursa olsun günde en az 6 saat sokaklardayız. İnsanlar bizi yollarda karşılıyor. Bekledikleri habere ve mektuba göre, insanların sevincine ve üzüntüsüne ortak oluyoruz. Bu çok güzel bir şey. Sevinçli haber aldıklarında bizlere sarılıyorlar, üzüntülü bir haber aldıklarında da onların üzüntüsüne de ortak olabiliyoruz. Dertlerine çözüm bulmaya çalışabiliyoruz. Bazı okuma yazması olmayan yaşlı teyzelerin ricası üzerine mektuplarını okuduğumuz oluyor."
Yusuf Aydoğmuş da (50) halkın kendilerini benimsediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"1993´te bu mesleğe başladım. 26 yıldır bu mesleği icra etmekteyim. Bizler büyük özveriyle çalışıyoruz. Mesleğimi seviyorum. Dağıtım alanları içerisinde günlük ortalama 9 kilometre yol yapıyoruz. Bizi gören bazı çocuklar eskilerin şarkısı ´bak postacı geliyor´u söylüyor. Tabii bizler de memnun oluyoruz. Mesleğimiz kış aylarında daha zor. Bisikletin gitmesi filan daha zor oluyor ve zorlanıyoruz."