AGÜ REKTÖRÜ PROF. DR. SABUNCUOĞLU: BU DÖNEMDEN ÖNEMLİ DERSLER ÇIKARMALIYIZ
Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, bir salgın karşısında dünyanın süper güçlerinin bile çaresiz kaldıklarını bu dönemden önemli dersler çıkarmak gerektiğini belirterek bunun, eğitim dünyası için de bir milat olduğunu ve eğitim dünyasının yüzyıllardır kullandığı geleneksel tüm model ve yaklaşımlarını gözden geçirerek büyük bir reforma gitmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sabuncuoğlu, “Eğitim kurumları da en kısa zamanda senkron veya asenkron uzaktan eğitim araçlarını kullanarak faaliyetlerini sürdürmek zorunda kalacaklar” dedi. Önümüzdeki dönemde dijital gelişmelerin ivme kazanacağını ve bu sayede eğitimin kurumlarının önündeki mekan ve zaman kısıtının tamamen kalkacağını ve eğitimin öğretme odaklı geleneksel yapıdan hızlı bir şekilde uzaklaşarak öğrenme odaklı bir yapıya geçmek zorunda kalacağını söyledi.
Prof. Dr. Sabuncuoğlu, Covid-19 salgının dünya ve insanlık tarihinde ne ilk ne de son olacağını, ilerleyen zaman içeresinde benzer küresel salgın ve krizlerin yaşanabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Sabuncuoğlu aslında bu tür krizlerin çok sürpriz olmadığını ve özelikle Birleşmiş Milletlerin bu günleri öngörerek 2015 yılında küresel sorunları birlikte çözmek için tüm dünya ülkelerinin önüne 17 küresel amaç ve mekanizma koyduğunu hatırlattı.
Yaşanan salgının ekonomik ve sosyal hayatımıza da çok önemli etkilerinin olacağını ve bu olaylardan önemli dersler çıkarılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sabuncuoğlu, “Bu, eğitim dünyası içinde bir milattır. Eğitim dünyasının yüzyıllardır kullandığı geleneksel tüm model ve yaklaşımları gözden geçirerek büyük bir reforma gitmesi gerekir. Uzaktan eğitim artık bir realite olacaktır ve üniversiteler başta olmak üzere diğer eğitim kurumları da en kısa zamanda senkron veya asenkron uzaktan eğitim araçlarını kullanarak faaliyetlerini sürdürmek zorunda kalacaklardır” diye konuştu. Bu kapsamda sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik çalışmalarına da hız verilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Sabuncuoğlu artık online eğitimden geleneksel eğitime ve dolayısıyla eski konfor alanına dönmenin mümkün olmayacağını, tüm kurumların buna uyum sağlamaları gerektiğine vurgu yaptı.
Bu tür yeni kavramların Abdullah Gül Üniversitesi için yabancı olmadığını, AGÜ’nün kuruluşundan beri üçüncü nesil üniversite sloganı ile zaten online eğitime önem verdiğini dile getiren Prof. Dr. Sabuncuoğlu, birçok aktif öğrenmeye dayalı mekanizmayı geliştirdiklerini ve öğrencilerini küresel sorunları çözebilecek yetkinliklerle donatarak yetiştirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Sabuncuoğlu, şu bilgileri verdi:
1- AGÜ’nün öğretim üyeleri ve öğrencileri uzaktan eğitime hangi platform/platformlar üzerinden katılabilecek?
Bizim platformumuz, açık kaynaklı bir e-öğretim uygulaması olan CANVAS adlı Öğrenim Yönetim Sistemi. Web tarayıcısı ile bilgisayardan veya mobil cihazlardan kolaylıkla kullanılabilen bir arayüze sahip olan CANVAS’ı aktif olarak kullanacağız.
Senkronize görüşmelerimiz için, yani hocaların öğrencileriyle birebir görüşmeleri için de online video konferans sistemi olan ZOOM’u kullanacağız. Öğrenci nerede olursa olsun, internet aracılığıyla, aynı ortamdaymış gibi öğretim üyeleri ve dersin asistanları ile iletişim içerisinde olabilecek.
Bunun yanında ek olarak, yani CANVAS ve Zoom’un dışında sınıf içi değerlendirme yapmak, öğrencilerin proje ve takım çalışmalarına devam edebilmeleri için de sanal ortamda var olan interaktif araçları kullanacağız.
2- Öğrenciler bu sistemde öğretim üyeleriyle etkileşim içinde olabilecekler mi?
Kesinlikle. Gerek asenkronize (CANVAS Öğrenim Yönetim Sistemi), gerekse senkronize (Zoom - Online Video Konferans Sistemi) süreçlerde öğrencilerimiz ve öğretim üyeleri interaktif bir etkileşim içinde olabilecekler.
Yüz yüze görüşmeselerde CANVAS’ta da etkileşimleri tartışma forumları ve bahsi geçen interaktif araçlar yoluyla devam edecek. Oluşturulan tartışma forumlarında öğrenciler birbirleriyle bir konu üzerinde tartışırken aynı zamanda hocalarımızın da dahil olarak kendi varlıklarını da öğrencilere hissettirecekler. Humanizing Online Teaching, Çevrimiçi Öğretimi İnsancıllaştırmak diye bir kavram çıktı ortaya. Bu bizim için gerçekten önemli ve üzerinde durduğumuz bir konu.
3- AGÜ olarak uzaktan eğitimi hayata geçirmek için hangi hazırlıkları yaptınız?
ABD ve Avrupa’da ki üniversiteler geçtiğimiz iki ay boyunca bu konuları konuşmaktaydı ve bizde yakından takip etmekteydik. Hangi platformlar kullanılmakta, interaktif araçları ders işleyişinde ve değerlendirmelerde nasıl kullanabiliriz, lisans öğrencileri ve yüksek lisans öğrencilerimizin ayrı ayrı ihtiyaçları nedir sorularına cevaplar arayarak kurduğumuz Task Force ile hazırlıklarımıza başladık. Öğrencilerimize ilk etapta başvurabilecekleri bir bilgilendirme metni yolladık. Son bir haftadır da daimî öğretim üyelerimizi ve araştırma görevlilerimizi CANVAS’ta oluşturduğumuz bir sayfadan ve e-mailler yolu bilgilendirmekteyiz. Öğretim üyelerimiz aynı zamanda CANVAS üzerinde oluşturulan platformdan kendi aralarında da online eğitime dair yaptıkları güzel uygulamaları paylaşabilecek ve sorularını birbirlerine iletebilecekler.
Bu süreçte biliyoruz ki hazırlığımız hiç bitmeyecek çünkü bunlar normal zamanlar değil. Öğrencilerimiz bulundukları yerde bağlantı sıkıntıları yaşayabilir. Bu tarz beklenmeyen durumlar için çözümler üretmekteyiz.
4- Uzaktan eğitim ile normal eğitim arasında herhangi bir kalite farkı olacak mı?
Buradaki temel fark şu: Birisi kampüs ortamında öğretim üyeleriyle öğrencilerin haftanın belirli saatlerinde yüz yüze bir araya gelmeleri şeklinde, uzaktan eğitim ile bu süreç öncesinde öğretim üyelerinin belirli kaynakları öğrencilerle paylaşmaları şeklinde başlayacak. Zaten bu tersine sınıf, tersine öğrenme gibi kavramların temelini oluşturuyor. Öncelikle öğrencinin ders materyallerine daha önceden ulaşması ve belirli bir miktarda öğrenmeyi kendisinin gerçekleştirmesi, arkasından da bir araya gelinen yüz yüze diyebileceğimiz senkron öğrenme yaklaşımlarıyla öğrencinin anlayamadığı konuları sorması ve öğretim üyesinin de anlaşılması zor olan konuları açıklaması söz konusu. Yani aslında oldukça verimli ve kaliteli bir eğitim olması planlanıyor.
5- Uzaktan eğitim için ders içerikleri nasıl belirlendi?
Öncelikle öğretim üyelerinin mevcut ders içeriklerini elden geçirmeleri, ders değerlendirme yaklaşımlarını yeniden ele almaları ve öğrencilerin uzaktan öğrenmelerine yardımcı olacak bir akışla ve haftalık programla bu süreci yönetmeleri gerektiğine dair bilgilendirmeler yapıldı. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde de öğretim üyeleri, Bölüm Başkanları ve Dekanlarla birlikte çalışarak ders içeriklerini, ders izlencelerini en son haline getirip, öğrencileriyle paylaşacaklar. Ve bu paylaşımları hem yazılı hem de öğrencilerle bir araya gelerek bundan sonraki sürecin nasıl yürütüleceğine dair bilgilendirmeleri de senkron yöntemle yani video konferans yöntemiyle de gerçekleştirecekler. Ve öğretim üyeleri öğrencilerin sorularını ve kafalarındaki belirsizlikleri gidermek için bir araya gelecekler. Yine bunu online yöntemlerle, online toplantı yaklaşımlarıyla gerçekleştirecekler.
6- Öğrenciler online dersi kaçırdıkları takdirde, sonradan ders içeriğine ulaşabilecekler mi?
Online ders esnasında dersin kaydedilmesi gerçekleştirilecek ve kaydedilen ders, parçalara bölünerek öğrencilerin rahatlıkla indirip izlemelerine imkan verecek şekilde öğrencilerle paylaşılacak. Yani kaçırdıkları dersleri kesinlikle öğrenciler daha sonra izleyebilecekler.
7- Uzaktan eğitim sisteminde sınavlar nasıl gerçekleştirilecek?
Uzaktan eğitim esnasında sınavların gerçekleştirilmesine dair farklı yöntemler kullanılacak. Bunlardan bazılarında öğrenciye özel sorular hazırlanarak öğrencilerin kendi başlarına o sınavı gerçekleştirmesi ve cevaplarını hazırlanması söz konusu olacak. Bazı sınavların yerine proje ve ödev teslimleri veya rapor hazırlamaları söz konusu olacak. Bu salgın geçtikten sonra, yaz aylarında bir araya gelindiğinde final sınavları gerçekleştirilecek.
8- Bu sistemde öğrencilerin telafi sınavı veya bütünleme hakları olacak mı?
Öğrenciler final sınavına girdikten sonra yine eğer yaz aylarında bunu yapmamız söz konusu olabilirse bu dönemki olağanüstü durum hususunda ortaya çıkabilecek olumsuzlukları önlemek adına Eylül başında bütünleme hakkı verilmesi söz konusu olabilecektir.
9- Uzaktan eğitimin AGÜ’ye ne gibi katkıları olacak?
Öğrencinin daha aktif olduğu, dersi veren hocanın daha çok öğrenmeyi kolaylaştıran, öğrenme sürecinde yol gösterici olduğu yeni öğrenme yaklaşımını AGÜ olarak çok önemsiyoruz. Öğrenci pasif, hoca aktif durumunda, öğrencinin merkezde ve aktif olduğu, hocanın da o öğrenme sürecini kolaylaştırdığı bir yöntemi benimsiyoruz. Bunun için de şimdiye kadar çeşitli yaklaşımlar ve uygulamalar gerçekleştirdik. Bundan sonra da aslında bu dönemde elde edilen birikimle derslerimizin önemli bir kısmında bu yöntemi, yani öğrencilerin önceden video içeriklerini, ses kayıtlarını, ders materyallerini aldıkları, üzerinde çalıştıkları, anlamadıkları konularla ilgili soru oluşturdukları ve bu soruları öğretim üyesine önceden ulaştırdıkları bir yöntemin ders öncesinde gerçekleşmesi söz konusu olacak. Ders esnasında öğretim üyesinin zaten slaytta veya kitapta olan materyali tahtada veya ekranda aktarması yerine, öğrencilerin anlayamadıkları konuları açıklığa kavuşturduğu, tartışmaları yürüttüğü, soru çözümleri yaptığı, grup çalışmalarını yönettiği ve ağırlıklı olarak öğrencilerin ders esnasında da yüz yüze gelindiğinde de birbirlerinden öğrendikleri, öğretim üyesinin de bu süreçte tecrübe paylaşımında bulunduğu bir ortamı kurmak istiyoruz. Online eğitim sürecinde oluşturduğumuz materyalleri, bundan sonra hatta geliştirerek, çok daha kalitelilerini üreterek devam edeceğiz ve bunu eğitim sistemimizin merkezine yerleştireceğiz.
10- Uzaktan eğitimde öğrencilerin, akademik gelişimlerinin yanısıra sosyal, kültürel ve entelektüel anlamda kendilerini geliştirmelerine nasıl katkı sağlıyorsunuz?
Öğrencilerimizin sadece akademik gelişimlerini değil aynı zamanda sosyal, kültürel ve entelektüel anlamda da gelişimini çok önemsiyoruz.
Bunun için de Online Çevrimiçi Destek Programı başlattık. Bu programla öğrenciler, her akşam çevrimiçi platformda bir araya gelerek deneyimlerini ve bilgilerini paylaşıyorlar.
Öncelikle öğrencilerin deneyimlerini paylaştığı, zaman zaman da uzman konukların yer aldığı çevrimiçi platformlar, öğrencilerimizin sosyal, kültürel ve entelektüel anlamda da kendilerini geliştirmelerine katkı sağlıyor.
Bunun yanısıra Kariyer Danışmanlığı kapsamında öğrencilerimiz Sanayi ve Ticaret Odaları’ndaki danışmanlarıyla online görüşmelere devam edecek. Kariyer Merkezimiz konuklarıyla webinarlar düzenleyerek öğrencilerin gelişimlerine destek verecek.
Oyun Kulübümüz çeşitli online oyun etkinlikleri düzenleyecek. Ayrıca öğrencilerimizle yoga ve meditasyon tarzı faaliyetler düzenlemeyi planlıyoruz.
Ulusal veya uluslararası anlamda gerçekleştirilecek online sosyal etkinlikleri kurumsal sosyal medya hesaplarımızdan paylaşarak, öğrencilerimizi bunları da takip etmeye teşvik edeceğiz.
Uluslararası Ofis ekibimiz ve diğer öğrenci merkezli birimlerimiz etkinlik planlamalarını oluşturacak ve tüm bu söz ettiğimiz çalışmaları haftalık olarak tüm öğrencilerimize duyuracağız.
Tüm bunların sayesinde öğrenciler hem bu dönemi aktif olarak geçirebilecek hem de online da olsa üniversite ortamından kopmamış olacak.