Ermeni ustasından öğrendiği telkari yapımını 8 yaşından beri devam ettiren Ömer Ayseli, ustasının yadigarı çekiç ve mengene ile yaptığı ürünlerle festivallere katılarak sanatını tanıtıyor
Ermeni ustasından öğrendiği telkari yapımını 8 yaşından beri devam ettiren Ömer Ayseli, ustasının yadigarı çekiç ve mengene ile yaptığı ürünlerle festivallere katılarak sanatını tanıtıyor
Telkari sanatının genç ustalarından Ömer Ayseli, Ermeni ustasından öğrendiği sanatını şehir şehir gezerek tanıtıyor.
Mardin´in Artuklu ilçesinde yaşayan ve 1. Ulusal El Sanatları Festivali için Kayseri´ye gelen Ömer Ayseli, mesleğe küçük yaşlarda başlayıp sanatını bugüne kadar sürdürdü.
Telkari sanatının 25 yıllık ustası Ayseli, yaptığı açıklamada ata mesleği sanatına çok büyük saygı ve sevgi duyduğunu söyledi.
Sanatını farklı festivallere katılarak tanıttığını belirten Ayseli, şunları kaydetti:
"Dedem kuyumcuydu ve Ermeni bir usta ile ortaklardı. Yaramazlık yapınca beni mağazaya yolladılar. Orada da yaramazlık yapınca atölye kısmına geçiş yaptım. Ustam benim becerimi görünce yanından ayırmamaya başladı. Asıl branşımız o dönemde altın işlemeydi. Zamanla gümüşe olan ilgi artınca biz de gümüşe yöneldik. Genelde lale, çiçek, kelebek gibi doğadan esinlendiğimiz motifler işliyoruz. Kullandığım çekiç ve mengeneyi yanımdan ayırmam. Bu çekiç benim ustamın çekici ve 85 yıllık bir geçmişe sahip. Günümüzde her şeyin başını makine aldı. Fakat eski dönemde çekiçlerle mıhlama yapılırdı. Bu çekici anı olarak hiç yanımdan ayırmıyorum. Usta yaptığı motiflere kendi hissini, duygularını katar. Ben de eserlerime bunu katmayı amaçlıyorum."
Ayseli, telkari sanatının milattan önce 3 bin yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip olduğunu, Anadolu´ya Musul´dan geldiğini ve halen ustalar tarafından bu sanatın yaşatılmaya çalışıldığını ifade etti.
Ömrünün sonuna kadar sanatını yaşatmak için çalışacağını aktaran Ayseli, el emeği göz nuru işleme ürünlerin herkes tarafından beğenildiğini sözlerine ekledi.